Bugün şöyle bir
baktım da uzun bir zaman olmuş yazmayalı…
Bu koşturmaca ve
iş yoğunluğu içinde unutmuşum yazmayı, aslında severim ama sanırım teknolojiye
hala alışamadım. Kağıt kalemin kokusu hala cezbeder beni yazma konusunda, hala
onlara yazmak daha hoşuma gidiyor, teknoloji ile sıkıntımda bundan
kaynaklanıyor olsa gerek…
Ama artık alışmak
lazım onu da biliyorum…
Bu yazamadığım zaman
içinde birçok eğitim kaldı arkada malum seyir defterine bazı şeyleri not etmek
lazım…
Bu dönem de
sırtımızda çanta ülkenin bir ucundan diğer ucuna koşturuyoruz eğitmen arkadaşlarımla ancak, ben ilginç bir
heyecan içindeyim. Şubat ayında yeni bir eğitim serüvenine başladık Sağlıklı
Kal Genç Kal diyerek ülkenin birçok yerinde eğitimlere katılıyoruz, Mayıs
sonuna kadar da devam edeceğiz. Eğitimde arkadaşlarımıza aslında birçok konu
hakkında bilgilendirme yapmaya çalışıyoruz ama asıl heyecanlı olan onlardan
aldıklarımız.
Serüvene
Ankara’da başladık. Sonra Trabzon’a gittik ve üçüncü eğitimi İstanbul’da
yaptık. Buradan Sakarya ve Sivas’a uzanacağız. En son Muş’ta noktalayacağız… Ve
orada isteklerimizi ileteceğiz... Gençler olarak hangi sağlık haklarını
istiyoruz onları anlatacağız...
Aslında ilk değil
benim için genç sağlığı ve savunuculuk hakkında eğitim vermek ama bu sefer
farklı başladık. Bir kez daha anladım akran eğitimi ne kadar etkili bir yöntem.
Aslına bakarsanız
tıp konusunda uzman olmayan birilerinin gençlere kanser, üreme sağlığı, genç
sağlığı anlatması garip gelebilir. Sonuçta hassas konular, yanlış
söyleyeceğiniz bir şey farklı sonuçlar doğurabilir haklı olarak. Aslında
toplumdaki ortak görüşte böyle. Bu yargı bir yana dursun bu konu hakkında biraz
düşünmek lazım diye düşünüyorum. Şu sorular geliyor aklıma ilk önce…
-
Başınız
ağrıdığında bunu ilk kime söylerdiniz?
-
İlk
cinsel konuları kiminle konuştunuz? İlk deneyimlerinizi kime anlattınız
mesela???
-
Yan
komşunuzdan hiç ilaç aldınız mı?
-
Karnım
ağrıyor dediğinizde hiç bir şey olmaz göbeğin kaçmıştır diyen olmadı mı?
-
Anne
ben çok hastayım dediğiniz de hadi oradan çabuk giyin okula gidiyorsun cevabı
almadınız mı?
Bu soruların
cevapları düşünüldüğünde aslında herkes doktor herkes eczacı değil mi biraz…
Aslında bunun doğru
olduğunu savunmak değil amacım, biraz da eleştiriyorum aslına bakarsanız. Ben
yapmıyor muyum? Tabi ki de yapıyorum ama yanlış olduğunu da bilmiyor değilim…
Akran Eğitimi
bununla biraz savaşıyor aslında…
Akran dediğimiz
kitle zaten doğru yanlış birçok bilgiyi aktarıyor akranlarına. Akranlarınızın bilinçli olduğunu düşünün daha
güzel olmaz mıydı? Aslında teknik olarak böyle bir şey akran eğitimi.
Tanımlamak
gerekirse Akran grubu içerisinden doğru bilgiyi almaya ve bunu yaygınlaştırmaya
gönüllü olan bir grubun eğitilmesi ya da farkındalığının arttırılması ve bu
farkındalığın ve bilginin akrandan akrana yayılması yöntemi. Her yerde yapılır,
evde, sokakta, sınıfta, piknikte, sinemada, otobüste…
İşte bu sebeple
öğrenme sürecinin önemli bir parçası bence.
Yıllardır il il
dolaşıp Üreme Sağlığı, Cinsel Sağlık ve Haklar üzerine eğitimler veriyorum.
Benim gibi birçok arkadaşım bunun için uğraşıyor. Yıllarca da neden üreme
sağlığı eğitimi veriyorsun, ya da üreme sağlığı kanser gibi eğitimler de sen doktor
musun gibi sorularla karşılaştım. Ne
doktorum ne sağlık uzmanı...
Derdim de
hastalıkların reçetesini yazmak değil. Sadece gençlere haklarını anlatabilmek
ve onları bu konularda destek almaya motive etmek. Bunun için doktor olmama
gerek var mı ???
Cevabı size
bırakıyorum...
Ülkede tabu
olmuş, ailelerimizin bizlere anlatamadığı, toplumda hep kötü ve ayıp olarak
görüldüğü için yıllarca gizli saklı ve yanlış örneklerden öğrenmeye çalıştığımız
konularda farkındalık yaratmak önemli bir iş aslında...
Ben devam
edeceğim eğitimlerime... Aslında öğrenmeye...
Her eğitimde, ne
kadar akran eğitimine ihtiyacımız olduğunu gördükçe devam edeceğim...
Çok önemli
konularda isimlerini bile duymadığımız ama yanı başımızda duran şeyleri hiç
konuşmadığımızı hala tabu olmuş konularda konuşamadığımızı gördükçe artıyor
motivasyonum...
Ama inancım tam
bundan 20 yıl sonrasında işlerin çok farklı olacağına ve akran eğitiminin işe
yaradığını göreceğime inanıyorum...
Belki de benim
yaptığım delilik... ama ben kuyuya bir taş atan deli olmaktan galiba çok mutluyum...
Bütün akran
eğitimi dostlarına selam olsun...
NOT: Akran
Eğitimine önem veren Genç Akran Eğitim Ağı (Y-PEER), bu ağı destekleyen
Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu ve Türkiye’nin en kapsamlı Üreme Sağlığı Akran
Eğitimleri Projesini yürüten Toplum Gönüllüleri Vakfı, Akran Eğitiminin
Değerini anlayıp projesinin büyük bölümünü buna ayıran Muş Genç Birikim
Derneği, akran eğitimi konusunda alana girmemi sağlayan Dokuz Eylül
Üniversitesine ve burada tek tek isimlerini sayamadığım bütün eğitmen
arkadaşlarıma teşekkürler...
ben de o delilerden biri olduğum için mutluyum:))
YanıtlaSil